Salı, Haziran 02, 2009

Kızlarıma Mektuplar..,

'Sevgili Kızlarım,
Kelebek gibi olmak derken, doğanın bütün güzelliklerini ve
zarafetini kendinde toplamış, ama karsısındakine hiçbir yük getirmeyen bir insani ya da bir ilişkiyi kast ediyorum.
Kelebek gibi bir insan sadece verir, karşılık beklemez.
Kelebek gibi bir insan sadece sever, karşılık beklemez.
Kelebek gibi bir insan, severken acıtmaz, verirken borçluluk duygusu yaratmaz.
Verirken ve severken güzel ve zarif, karşılık beklemediği ve hiçbir şey istemediği için de ağırlıksızdır.
Güçlü insan, çerçevesinde kelebek gibi insanların ya da kelebek gibi
ilişkilerin olabileceğini bilerek ve bekleyerek ama ayni zamanda tüm
olumsuzlukları büyük bir gerçekçilikle gözlemleyip göğüsleyerek, yaşamını
kendi ilkeleri çerçevesinde yürütebilen insandır.
Kelebek gibi bir insani tanımanın ve onu yaşamanın, ya da
kelebek gibi bir ilişkiye sahip olmanın sırrı, ancak güçlü olabilmekten geçiyor.
Çünkü kelebekler yalnız hem dürüst ve namuslu, hem de bu
toplumda dürüst ve namuslu kalabilecek kadar akilli ve güçlü olan insanlara konar.
Onu ürkütmeden o güzelliğe sahip olabilir misiniz?
Kelebek insanlar ve ilişkiler, genellikle kendi iradeleriyle gelir ve yine kendi iradeleriyle uçup gider.
Unutmayın, kelebeği kelebek yapan, güzelliği ve hafifliği
yaninda, vazgeçilmez özgürlüğüdür.
Onu hapsetmeye çalıştığınızda mutlaka yitirirsiniz...'


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder