Bir süredir değil yıllardır adını bile unutmuşum bu bloğun. Şu dakika itibariyle çok uç noktalarda içerikle yayında olacağım. Ses var dinleyici yok ama olsan oda olur. İçeriklere kısmen yorumlar ekleyeceğim kopyala yapıştır işini pek sevmiyorum daha önceki ellerin yani yayınların günahı olmaz. Bu arada günahı olmaz diyorum da ciddi anlamda yayınların fotoğraflarını içeriğe uygun seçtim indirdim yükledim.
Bir kaç zamandır adını bildiğim postlarına önce yukarıdan aşağı baktığım sonra okumaya üşendiğim ve sonra ne yazdı bu diye başladığım yazının sonuna bir çırpıda getirdiğim Cemrecan arkadaşımın yazısında beni sarsan ayetleri aktaracağım yazı linki en üstte ayetleri yazı içinde okuyunca daha bir anlamlı oluyor. Aciz kulların sözü söyleyemeyiş tarzına hayran kalıyor insan.
Ahan da yazı
http://michaelsikkofield.blogspot.com.tr/2016/01/kumar-din-felsefe.html
"O halde,bir iş ve oluştan boşalır boşalmaz yeni bir işe koyulup yorul!" - İnşirah 7
3/ÂLİ İMRÂN-191: Ellezîne yezkurûnallâhe kıyâmen ve kuûden ve alâ cunûbihim ve yetefekkerûne fî halkıs semâvâti vel ard(ardı), rabbenâ mâ halakte hâzâ bâtılâ(bâtılan), subhâneke fekınâ azâben nâr(nârı).
"Onlar (ulûl elbab, lüblerin, Allah'ın sır hazinelerinin sahipleri), ayaktayken, otururken, yan üstü yatarken (daima) Allah'ı zikrederler. Ve göklerin ve yerin yaratılışı hakkında tefekkür ederler (ve derler ki): "Ey Rabbimiz! Sen bunları bâtıl olarak (boşuna) yaratmadın. Sen Subhan'sın, artık bizi ateşin azabından koru."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder